İzleyiciler

21 Kasım 2012 Çarşamba

biraz gulelim:)))


aferim yok ...borcunu ode laa!!



harbi ipneymis la bunlar:)))



noooluurr laaa birtane verr laaa!!!




haftanin okuzlerriii:)))))))

20 Kasım 2012 Salı

revolution ve subat...





selam sevgili blok
bu aralar ofiste yalnizim.kendimi dolayisiyla dizilerime verdim.kimse yokken ohhh miss gibi dizilerimin keyfini cikara cikara seyrediyorum:))


ilk olarak size revolution adli dizimden bahsedeyim.bu sezon yayinlanmaya basladi.hatta cnbc-e de vermeye baslayacakmis bu ay duyumlarima gore:)))dizinin konusu birgun aniden elektrikler gidiyor ve butun dunya karanliga,enerjisizlige mahkum oluyor.ve elektrigi geri getirmek de baya mesakkatli.iste dizi feedbacklerle elektrigin gittigi gunlere ,elektrik gittikten sonra yasanan olaylari anlatiyor.tabii geri getirmek icin yapilacaklara.yani anlayacaginiz beni baya sardi.birde daha ilk sezon olmasi ve 9.bolumun yayinlaniyor olmasi da iyi bisey.cunku ben bir kac sezon once baslamis dizileri seyretmekten zevk almiyorum...tavsiye edezim seyredin blokcanlarim:)))

bir diger dizimde subat.trt1 de cuma gunleri yayinlaniyor.bu diziden de yeni yol arkadasim sayesinde haberim oldu.birinci bolumunden beri basladim seyretmeye yakaladim gecen haftayi.bu dizi de konusu,oyunculari baya ilginc geldi bana.tipler birbirinden ozgun,birbirinden basarili...favorim duble:)))
bu diziyi de tavsiye ederim...bu da dizinin kliplerinden biri...

gelelim bizim evin hallerine.benim odamda kucuk televizyonum vardi.bizimkiler memlekette ev yapinca yaz basinda giderken onu da goturduler.hal boyle olunca kaldik evde tek televizyona.boyle olunca da aksam sevdigim bir program varsa kumanda bende...heheheeee bana ne goturmeselermis benim caaaanim televizyonumu:)))aslinda bu bahane.ben aksamlari onlarla biraz daha zaman gecireyim derdiyle almiyorum odama yeni tv.ama kis uzun olacaga benzer.alsam iyi olacak:)))


duskizi`min mimi...




duskizi`m yememis icmemis yine beni mimlemis:)))yaa duskizi`m ,canim benim ,kuzum mimleme beni yaw artik ayip olmasin diye bunu da yapiyorum ama yapma gozunu seveyim:)))

gelelim mime.basliyorum.

1-cantamdaki 5 sey:
kitabim
cuzdanim
parfumum
disfircam ve macunum
sigaram

2-odamdaki 5 favori sey:
tabiki yatagim
sehpa olarak kullandigim annecigimin ceyiz sandigi:)))
kitapligim
dolabim
tuvalet masam

3-bu ay planladigim 5 sey:
biriken kitaplarimi okumak
tekrar yuruyuse baslayip stoktaki yaglarimi eritmek
arkadaslarimla havalar sogumadan bir gezi yapmak
annecigimin dizinin dibinden ayrilmamak
kuzucuklarimla kurabiye yapmak

4-almak istedigim 5 sey:
haruki murakami`nin 1Q84 kitabi
siyah dar paca pantolon
kislik bot 
babamin arkadasinin daha iyiye gittigine dair saglik haberleri
bol bol iyi dilekler

5-beni mimleyen kisiden etkilendigim 5 sey:
cookkk cana yakin olmasi
benim gibi kitaplarla hasir nesir olmasi
gezenti cimcime olmasi
arkadaslarina deger vermesi
bir kiz kardesim olsaydi o olmasini isteyecegim biri iste:)))

bu mimi kim isterse yapsin ustune alinmak isteyenler serbest:)))
oldu mu duskizi`m,tamam midir?


16 Kasım 2012 Cuma

sembol:))))





SIS VE GECE-AHMET UMIT...




evli ve iki cocuk babasi,istihbaratin basarili komiseri sedatin yasak askinin kaybolmasi ve sonucunda gelisen olaylari anlatan bir Ahmet Umit polisiyesi.filmi de yapilmis ama ben seyretmedim.okumak daha hosuma gidiyor.guzel bir kitap.Ahmet Umit ve polisiye severseniz tavsiye ederim:))

12 Kasım 2012 Pazartesi

ne alaka?



yazmayali baya olmus arkadaslar
ozurlerimi iletip kisa kisa paylasayim...
-yaklasik iki aydir bir yol arkadasim var.onunla iki senedir sabahlari ise giderken otobus duraginda karsilasiyorduk ama ikimizde bir turlu konusmuyorduk.sonra bir gun gunaydinlastik o gun bugundur arkadasligimiz her gecen gun paylasimlarla devam ediyor...
-gecen seneki yol arkadasim da bu arada yaklasik iki ayi geckindir uykunun sicak kollarina kendini birakmis durumda...sikayetci miyim? EVET SIKAYETCIYIM HAKIM BEY!!!(mesaj alinmistir umarim:))
-annemler yuvaya dondu.alti ayin sonunda evde olmalari cookkk guzel:)mutluyum bee yaa:))
-kitap okuma seanslarim hizla devam ediyor.musmutluyum yaww:))
-canim blog arkadaslarim hayatima cok guzel yerinden girdiler...onlarla soyle kanli canli gorusme olanagimiz da olur umarim...canan`im ve duskizi`mdan bahsediyorum:))
-kasim geldi kis da yolda...sikilmistim yazdan...iyi oldu...
aslinda paylasacak cok seyim var sanmistim ama yazmaya kalktigimda bu kadarcik bir sey cikti...idare edin artik canim...
gorusmek uzere.kendinize iyi bakin.yada bakmayin siz bilirsiniz...

31 Ekim 2012 Çarşamba

bayram ve iki kitap

gecmis bayraminizi kutlayarak baslayim postuma dedim:)
bu bayram benim icin dolu dolu gecti.hem basladigim iki kitabimi bitirdim hem aile ziyareti yaptim hem tatil yaptim yaptim da yaptim anlayacaginiz:))



bitirdigim ilk kitap bu egolari sisirsek de mi saklasak idi.aykut ogut bu kitabini esiyle beraber soru cevap formatinda yazmis.okunmasi eglenceli bir kitap.zaten aykut ogutun kisisel gelisim kitaplarinin ucu de ayni.okumanizi tavsiye ederim.



ikinci bitirdigim kitap ise sevgili blogger greta`min 1.yas gunu cekilisinden kazandigim bu kitap.
greta`m canim cok tesekkur ederim.kitabi cok begendim.julia`nin hikayesi hem cok surukleyici hemde durup dusunmeye sevk ediyor.ve bu kitabi da siddetle tavsiye ediyorum arkadaslar.


23 Ekim 2012 Salı

haruki murakami ve aykut ogut



ben normalde iki kitap birden okuyamam yada oyle zannediyormusum..
ama bu iki kitabi ayni zaman diliminde birini aksam birini gunduz okuyaraktan kendi capimda bir ilke imza attim.hep karistiririm diye dusunuyordum.iii karismiyormus.artik iki kitap birden okumaya karar verdim.demek ki neymis?bir koltukta iki karpuz tasiniyormus :))))






Haruki Murakami`nin okudugum ikinci kitabi imkansizin sarkisi.universite ogrencisi Vatanabe`nin anlatildigi kitap baya iyi.tavsiye ederim.




Aykut Ogut`un ikinci kitabi aynali kitap.bu kitabin adi yok.yazar okuyucunun kendi isim versin diye kapagina ayna koydurmus.baya eglenceli bir kitap.genelde kisisel gelisim kitaplarini okumam ama bu baska.tavsiye ederim hemde siddetle..

12 Ekim 2012 Cuma

james bond ve okuz:)))

az once facebookta gordum ve koptum arkadaslar:)))






SOSYALİZM : İki ineğiniz varsa, birini komşuya verirsiniz.

KOMÜNİZM : İki ineğiniz varsa, devlet ikisini de alır, size süt verir.

KAPİTALİZM: İki ineğiniz varsa, devlet ikisini de alır, size süt satar.


NAZİZİM : İki ineğiniz varsa, devlet ikisini de alır,sizi kurşuna dizer.


TEOKRASİ : İki ineğiniz varsa, devlet ikisini de alır, siz süt duasına çıkarsınız.


BÜROKRASİ : İki ineğiniz varsa, devlet ikisini de alır ,birini öldürür, sütü sağar ,kovayı da devirir.


DEMOKRASİ : İki ineğiniz varsa, ikisi de greve gider.


İneğiniz Yoksa Şanslısınız! :)


1.yil cekilis sonucu...

blogumun 1.yili serefine bir hediye cekilisi duzenlemistim.o kadar cok katilim oldu ki gozlerim yasardi.neyse cekilis sonucunu fotolarla acikliyorum...



katilan 6 arkadasima cokk tesekkur ederim:)))ben ninemden kalma yontemle yaptim cekilisimi:))))


yazdim minik kagitlara ,katladim,karistirdim veeee...


cektiimm:))))


canan`im beycan`im biliyorum ne kazandim ben diyorsun ama yok oyle yagma:)))sen bana ulasim adresini yolla bak bakalim neymis gor:)))


not biraz geciktim ama kusura bakmayin:))


hediyem geldi:)))





sevgili greta`nin 1.yil cekilisinden kazandigim kitap hediyem geldi:)))

sanirim seytanin bacagini kirdim:))okudugum kitaplardan biri biterbitmez hemen buna baslayacagim.

cookkkk tesekkur ederim greta...beni cok mutlu ettin:))))

ve her ikimize de daha nice yillara blok dunyasinda :

10 Ekim 2012 Çarşamba

odullerr:)))










sevgili duskizi bana odul vermis.icerigini bilemedim ne icin verildi ama bende kabul ettim ve bende veriyorum simdi.
(kiz duskizi`m insallah iyi bisey icindir o odul yoksa cok fena valla:)))

neyse odulu 10 kisiye vermem gerekiyormus.ben soyleyim bari en benlik blok odulu adini da ahanda simcik ben uydurdum:)))sizde 10 kisiye verecekmissiniz oyle iste:)))

simcik yaziyorum hazir misiniz?aslinda butun arkadaslarima veriyorum bu odulu ama secmek zor oldu iste top 10


1-nini`nin kelimeleri
2-kelebegin gozonden
3-visne curugu
4-bir cimdik sevgi
5- deli anne
6-kitap kurdu bojuk
7-pia in my dreams
8-mia wallace
9-lunarita
10-kitapsever seda

9 Ekim 2012 Salı

kitap cekilisi...

kitap kurdu bojuk`un ekim ayi kitap cekilisine katilmak isteyenler  burdan buyursun...



bojukandperik.blogspot.com/2012/10/ekim-ay-cekilisi-baslasn.html

2 Ekim 2012 Salı

1.yilimin seferine

birinci yilimin serefine blok arkadaslarima ufak suprizlerim olacak:)simdi ne demeyin sonra gosterecem onlari size:)
katilmak isteyenlerin oyle cok birsey yapsina gerek yok buraya mesaj biraksinlar 10.10.2012 de cekilisi yapacam:)))eski usul onu da soyleyim cekilis dedigin random zikkimiyla yapilmaz yazarsin minik minik kagitlara koyarsin bir torbaya cekersin tombala oynar gibi.hatirladiniz mi?hah iste oyle yapacam:)))

hadi bakalim sansiniz bol olsun:)


bu arada 07.10.2011 de baslamisim bloga ama sanki cok kisa gibi geldi bana niyeyse:)))az once greta`dan gordum bende yapayim dedim bir baktim cuma gunuymus blogumun dogum gunu:)))vay beee diyesim geldi:)))
bazi insanlar sadece kendilerini kandirirlar.oldugu gibi degil de olmak istedikleri gibi gosterince kendilerini biz yemiyoruz en kaba tabiriyle.o yuzden kasmaniza gerek yok.ne kadar boktan oldugunuz asikarken bile biz sizi adam yerine koyuyorsak o bizim salakligimizdan degil.sadece bosluk doldurma cabamizdan.yani sizin boktan biri oldugunuzu biz zaten biliyoruz.diyecegim o ki rahat olun kasmayin.

1 Ekim 2012 Pazartesi

zemberekkusu`nun guncesi-haruki murakami





kitap muthis sardi beni ve okurken kendimi bir japon filmi karesinde hissettim...
yazarin okudugum ilk kitabi ama tutuldum diyebilirim:)))
kitabin konusu,issiz bir adam evli kedisi var kedisi birgun birden ortadan kayboluyor onu aramaya basliyor arkasindan karisi kayboluyor...hayal ve gercek arasinda gidip gelmelerle surukleyici bir kitap...kesinlikle tavsiye ederim...

25 Eylül 2012 Salı

Neset Ertas`i kaybettik



Neset Ertas`i kaybettik, basimiz sagolsun...


ilimsizlik bilgisizlik yuzunden
cehalet hortlayip cikar mi cikar...
sevgisizlik saygisizlik yuzunden
insan insandan bikar mi bikar...
Neset Ertas

24 Eylül 2012 Pazartesi

ekrem?




maviler...


severim maviyi hatta cok severim...hal boyle olunca sizlerle nette buldugum mavileri paylasayim dedim...



boyle bir manzaraya karsi...


boyle kuslarin civiltilariyla...


boyle bir evde gune baslamak...


boyle kuslarin getirdigi ...


boyle bir cocuktan haberlerle...


bu da bugunun suprizi olsun bari...

21 Eylül 2012 Cuma

okunacak kitaplarim...



gecenlerde yakin kitabevinin ahmet umit kitaplarinda %25 indirim yapmasi ve son gununde tesdufen yakalamam sonucunda aldigim 5 kitabi...
aykut ogut`un aynali kitabi...
haruki murakaminin imkasinizin sarkisi...
iste benim okunacak kitap listem...
su an okudugum kitap biter bitmez baslayacagim bunlardan birine ama hangisini once okuyacam kavgasi hukum suruyor kafamda simdiden...seviyorum sizi hepinizin yeri ayri:)))cocuklarim gibi sanki:)))
birde canim arkadasimin hediyeleri istanbul kitap ayraclarim ve yakin kitabevinin hediyesi ayraclarimi da unutmayim sizinle tanistirmayi:)))

NAZIM...






Ellerine dokunmak isterim,dokunamam arkasindan camin
Ben bir saskin seyircisiyim gulum,alacakaranligimda oynadigim dramin...
Nazim Hikmet Ran...

20 Eylül 2012 Perşembe

Kursat Zaman-Atlar...



atlar...ah o guzel atlar...asil yaratiklar...Kursat Zaman`in resimleriyle hayat bulan atlar...bu guzel resmini yayinlamama izin verdigin icin tekrar tesekkur ederim...


o iyi insanlar,
o guzel atlara
binip cekip gittiler,
demirin tuncuna,
insanin picine kaldik...

Yasar Kemal

bu resmi gordugumde aklima gelen ilksey bu olmustu...

18 Eylül 2012 Salı

12 Eylül 2012 Çarşamba

11 Eylül 2012 Salı

monolog...







bazi zamanlar vardir insan kendiyle basbasa kaldiginda sanki biri varmis gibi icinden onunla konusur...
konusur, konusur, konusur...iste oyle zamanlari yasiyorum bu ara sik sik...ve hatta karsimda biri varkende ben hala kendimle konusuyorum...bazen karsimdaki birsey diyor onun cevabini verene kadar ben kendime bir paragraf konusuyorum...mutemadiyen konusuyorum...hatta uykumda bile konusuyorum galiba...o da nerden cikti demeyin...sabah kaldigim yerden konusmaya devam ederken yakaliyorum kendimi...aksam ki konudan farkli, ucu bucagi, basi sonu belli olmayan yerden yakaliyorum. iste o zaman uykumda konustugumu anliyorum...sanirsam kafayi siyirma durumlari var su siralar...ama endiselenmiyorum...alistim artik kendimin bu haline...zira ne ilk bu durum ne de son bunu da bildigimden gayet rahatim...monologlar surekli devam ediyor...bazen karsimdaki kisiyle (icimden)konusuyorum...cok komik oluyor...hakkaten sanki bana cevap veriyor gibi oluyor...neyse oyle birseyler iste...sanirim sonbaharin etkisi...bu yaz tatil yapamamamin bedenime,ruhuma zarari tabi ki olacakti...boyle olsun bari sorun degil:)))

cingene resmi ne alaka demeyin hosuma gitti koydum blok benim degil mi size neeee:))))))))))

pammik pirenses`in masali:))))


kitap ayraci...hediye:)))




cok sevdigim bir ablamin dogum gunu vardi agustosta.ona ne hediye alsam diye dusunurken laf arasinda kanaviceyi cok sevdigini ogrenmistim...kitap okumayi da cok sevdigini biliyordum...bu ikisini birlestiren asagida isleme macerami verdigim eyfel kulesi kitap ayracini aldim ve isledim...gerci hala veremedim hediyesini ama hazir paketli olarak cantamda duruyor...ilk firsatta verilmek uzere...





macera boyle basladi...


aksamlari guzel terapi oldu...


hele ki eyfell belirmeye basladi bende heyecan tavan yapti...


bitince cok hosuma gitti...tabii ben cok bilmislik yapip saymadan basladigim icin biraz buyuk oldu ama neysee:)))


bittikten sonra uzun sure kullanilsin,bozulup kirlenmesin diye pvc yaptirdim...kucucuk bir hatira iste:)))


bu arada kanavice maceralarim kisin devam edecek...cok guzel bir tablo buldum...anneme yazlik icin onu isleyecem kisin...bitince(aylar sonra tabii...)paylasirim sizinle:)))))

10 Eylül 2012 Pazartesi

Bab-i Esrar-Ahmet Umit



bu kitabi da bitirdim.ahmet umit okuru olaraktan begendigimi soyleyebilirim...gunumuzden yuzyillar oncesine gidip gelmelerle sems ile mevlanayi,aski,semsin oldurulmesini,bu arada kitabin kahramanin butun bunlarla iliskisini anlatmis...surukleyici bir kitap...




6 Eylül 2012 Perşembe

Muazzez İlmiye ÇIĞ'dan Başbakana Mektup...

okuyunca ne diyeceksin acaba cok merak ettim...(facebook`tan alintidir...)uzun ama okunmasi gereken bir mektuptur...

Muazzez İlmiye ÇIĞ'dan Başbakana Mektup


Başbakan Recep Tayip Erdoğan Hazretlerine,

İkide bir "Demir ağlarla kim örmüş, hep biz ördük" deyip duruyorsunuz..

Atatürk zamanında yapılanları sıfıra indiriyorsunuz. Eğer biraz tarih bilseniz, bunu söylemeye utanırdınız, yüzünüz kızarırdı.

O günkü örülen demir ağlar yalnız tren yolları değildi: güçlü eğitim, güçlü ekonomi, güçlü demokrasi , güçlü laiklik temelleri atılmasaydı, ne siz bu gün o mevkie gelebilirdiniz, ne de gösteriş olarak başlarını örttürdüğünüz, yüzleri gözleri boyalı eşlerinizi gavur ülkelerine götürüp, gavurların ellerini sıktırabilirdiniz.
Özendiğiniz Müslüman ülkeleri arasında hangisi bizim ülke gibi? 
Kendi kıyafetinizi bile o demir ağlara borçlusunuz.
Hazinesinde borçtan başka bir şey olmayan Osmanlı devleti yıkıntısı üzerine kurulan Türkiye Cumhuriyeti, toprağından bir damlasını satmadan, kimselerden borç almadan, bir taraftan Osmanlının, diğer tarafta yenilmediğimiz halde yenilmiş sayıldığımız birinci Cihan savaşı borçlarını öderken, yapılan işler yanında sizinkiler çocuk oyuncağı kalır.

Okuma yazma, hatta sabun kullanma bilmeyen, verem, sıtma, zührevi hastalıklar, trahom gibi bulaşıcı hastalıklardan kahrolan zavallı fakir bir halk. Devletin geliri bu halkın verdiği vergilerdi. İşte o vergilerle o alay ettiğiniz demir ağlar yapıldı.
kısa zamanda elin parmakları sayımında doktorların özverileriyle hastalıkların önü alınmaya çalışılırken neler yapıldı neler!.
Koskoca ülkede bir çimento fabrikası yoktu. O yüzden evler kerpiç denilen çamurla yapılıyordu. Şeker fabrikamız yoktu. Rusya’dan gelen şekerleri bugün gibi hatırlıyorum. Evet şeker fabrikaları, çimento fabrikalar, kâğıt, silah, uçak fabrikası, kumaş fabrikaları kuruldu. Hem de ülkenin batısından doğusuna kadar dağıtıldı bu fabrikalar.

Avrupa’dan bize, yenilemekte oldukları fabrikaların eskilerin ucuz fiatla satmak istediler. Eskiyi almak yine geri kalmışlıktır, diye alınmadı. Batıda “Atatürk Fabrikaları” diye adlandırılan o fabrikalar tiyatro, spor müzik, salonları ile bir kültür merkezi, çalışanlara her türlü rahatı sağlayan bir sosyal kurumdu. Ama bu fabrikalarda çalışacak biraz olsun işten anlayan işçimiz, teknisyenimiz, mühendisimiz yok gibiydi. Bunlardan bir kısmı burada bizim insanımızı eğitmek için dışarıdan getirtildi bir kısmı da Rusya’ya eğitilmek üzere gönderildi. İnsanımız o kadar yetenekli idi ki, kısa zamanda gerekli olanları öğrendi ve işleri ele aldı.
O yüzden Atatürk, ”Türk çalışkandır, zekidir” demiştir. Siz ise başa geçer geçmez alın teri ve büyük bir özveri ile yapılmış o güzel tesisleri satıp satıp yediniz yedirdiniz.

Ülkenin doğusu ve batısı düşman eliyle yanmış yıkılmıştı. bir taraftan onlar onarılıyor, hastaneler okullar yapılıyor, diğer taraftan Ankara bir başkent olacak şekilde yapılandırılıyordu.
Hemen hemen hiç kara yolu yoktu. Onun için Atatürk, Osmanlı devleti zamanında “ne olurdu her vilayet senede bir kilometre yol yapsaydı, 500 yılda beşer yüz kilometre ile şehirler birbirine bağlanacaktı”, demişti.

Olan demir yolları da yabancıların elinde idi.
Yalnız o mu daha bir çok kurum yabancılara aitti. Bütün onlar ellerinden alınarak ülkenin malı yapıldı. Onların üzerine 3000 kilometrelik tren yolu yapıldı ki, o zaman şimdiki gibi dağları bir anda oyacak makineler yoktu. Tüneller kazma ile kazıldı. Elde onları planlayacak hesaplayacak mühendisler yoktu. Hatta trenlerde çalışan makinist gibi memurlar bile hep Rum, Ermeni olduğundan bu konuda çalışacak insanımız da yoktu.
Onun için böyle kimseleri yetiştirmek üzere okul açıldı. Tren rayları yapmak için fabrika kuruldu. Şimdiki gibi ne gerekse dünyanın her yerinden getirilmedi Kilometrelerce kara yolu köprüler yapıldı.
Demir ağın bir ayağı olan “çağdaş eğitim” ne kadar önemliydi. Batı araştırmalarda icatlarda almış yürümüştü. Ama biz de ne doğru dürüst ilk okul, lise ve ne de araştırmalar yapacak üniversite vardı. O yüzden Osmanlı devleti geri kalmış ve yıkılmıştı. Okullar açılsa eğitecek kimse yoktu. O yoklukta bir çok alanda eğitim almak üzere Batıya başarılı pek çok gencimiz gönderildi.

Onlar daha yetişmeden Hitler’in Yahudi oldukları için işlerinden attığı çok değerli bilim insanlarının bize sığınmak istemeleriyle onlara açılan kapılarımız sonucu büyük bir eğitim atılımı başladı.
İstanbul’da Darülfünun denilen okul tam bir üniversite oldu.Hukuk, siyasal Bilgiler, Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi gibi fakültelerle Ankara Üniversitesinin temeli atıldı. Gelenlere istedikleri kitaplıklar, laboratuarlar sağlandı. Onların derslerini Türkçeye çevirecek çevirmenler bulundu. Bunların hepsi para ile oluyordu.

O paralar, o fakir halkın vergileriyle sağlanıyor, kimseye para yedirilmiyor, rahmetli Başbakan İnönü “ kimseye bir kuruş yedirmem” diye bar bar bağırıyor, yedirmiyordu. Böylece güçlü bir eğitim temeli atıldı. O yüzden Başbakan hazretleri! istediğiniz dalda uzmanları elinizin altında bulundurabiliyorsunuz.

Bundan sonra İmam Hatiplerde yetiştireceğiniz dindar ve kindar o zavallı gençleriniz, Allah’a dua ederek, yalvararak size yardımcı olurlar. Böylece elinize aldığınız bu güzel ülkeyi kendinizle toprağa gömerek tarihe kara harflerle geçersiniz.
Muazzez İlmiye Çığ
25.8.2012

3 Eylül 2012 Pazartesi

kitap cekilisi...



kitap kurdu bojukten kitap hediyesi cekilisi...buyurun burdan alalim sizi:))))

http://bojukandperik.blogspot.com/2012/09/eylul-ay-cekilisimiz-baslamstr.html

sonsuza uzanan kopru...



bu kitabi bitireli 2 haftayi gecti ama yazamadim.yazarin `marti` kitabini okuyanlar hayal kirikligina ugrayabilir...ben begenmedim ne bilim belki siz begenirsiniz ama bos kalmissaniz ve bundan baska okuyacak kitap bulamadiysaniz...amannn ne de kotuledim bunu yaaa...ama pisman oldum sirf basladim bitsin diye okudugum bir kitapti soyleyim...