İzleyiciler

28 Aralık 2011 Çarşamba

yeniyıl hediyesi...

şimdi yeniyıl geliyor ya...hediye işi var bir de bunun...aile arasında çekiliş yaptık bir atraksiyon olsun diye...fikir anası benim güzeller güzeli yengem (abimin eşi)...onu ayrı bir postta anlatacam...bizim kuzulara eğlence olsun diye...
neyse bana babam çıktı...ne alsam diye bir haftadır kafa patlatıyorum resmen...dün öğle arasında kıbrıs şehitlerinde girmediğim dükkan kalmadı...en son bijuterideydim ne alacağımı bilemediğim nerden bellii...o derece yani...
sonra bugün bişey aklıma geldi...dedem günlük tutardı...95 yaşında öldüğünde hala yazıyordu bişeyler...aile hakkında anılar...son zamanlarda kim gelmiş kim gitmiş onları yazıyordu ama olsun yazıyordu yine de...o defterler ankaradaki kuzenimde şimdi...dede hatırası...bende öyle orjinal bir defter alayım dedim...babamda yazsın bize anılarını...bizim çocukluklarımızı falan...sonra bize hatıra kalır...öyle bişey düşündüm...birde babamı ikna etmem lazım...pek yazmaz bişeyler...bakalım hediyeyi buldum...alması kaldı...
orjinal olsun diye bokunu çıkarmam inşallah:)

26 Aralık 2011 Pazartesi

2012 den istekler...

yılın son haftasına girdik bile...bitecek olan yılın muhasebesini yapmaya kalkmayacağım şimdi korkmayın...olan oldu geçen geçti...artık bütün yeni umutlar ve istekler gelecek olan yıla kaldı...şunun şurasında 6 gün var yılın bitmesine ...son bir atağa kalkıp bütün istediklerimin birbiri ardına gerçekleşecek hali yok...hal böyle olunca haberin olsun 2012 sana çok iş düşüyor...ona göre gel yani...eğer bu seferde beni,isteklerimi ve de umutlarımı görmezden gelirsen külahları değişeceğiz haberin olsun...bak demedi deme...diyorum işte...ayağını yorganına göre mi uzatacaksın ,ak akçeyi biriktirip bir şeyler mi yapacaksın artık ne yapacaksan yap...
kalan süre sana düşünme,taşınma ve de kaşınma süresi olarak tanınmıştır...amma velakin 2012 de beni unut ben o zaman bu süreyi senin burnundan fitil fitil getirmezsem görürsün...haydin sana iyi düşünüp taşınıp biraz da kaşınmalar...

25 Aralık 2011 Pazar

AŞK...

aşk yokmuş aslında
yalanmış bütün yaşananlar
hem zaten kutup ayısının ekvatorda ne işi olabilirmiş ki
deve de dikeni severmiş
üstelik bir tek fıstık yeşiliymiş eksik olan...

23 Aralık 2011 Cuma

noel babadan istekler...

dün akşam iş çıkışı eve giderken her akşam önünden geçtiğim milli piyango satıcısından bilet aldım.
ee artık biletimi de aldığıma göre noel baba benim içinde bir güzellik yaparsın değil mi?


22 Aralık 2011 Perşembe

yeniyıl hediyeleri...

http://elfony.blogspot.com/2011/12/ylbas-cekulusu-vol-3.html
http://gezenticimcime.blogspot.com/2011/12/hediyelerim-var.html
http://kucukperinindukkani.blogspot.com/2011/12/vee-gelelim-benim-hediye-cekilisimee.html#comment-form

elfoy arkadaşın yeni yıl hediyesi cüzdanlar süper...


gezenticimcimede hediyeler verecekmişş...


küçükperinin de varmış bir hediyesi...


süpersiniz arkadaşlar...

kolbastı...

başımı alıp gidesim var...
gidip de dönmeyesim...
denizi göresim...
kahvemi içesim...
kuşun kanadında uçasım var...
bulutlara çıkasım güneşi selamlayasım var...
çok konuşup duymayasım...
terter tepinip kolbastı yapasım var...


21 Aralık 2011 Çarşamba

mim şenliği...

yeni yıl yaklaştı...yaklaştıkça baktım ki bizim bokcanlarda bir heyecan bir heyecan...sonra birde şu mimler var...herkes birbirini mimlemiş...eee ben geri kalır mıyım hiç...mümkün değil...her ne kadar çok yeni olsamda bende bu mim işine girdim...şimdilik pişman değilim...sonrasını bilemiyorum...


önce hakkımda 7 gerçekle başlayım...


1-bu blok işine puccayı okumamla başladım.uzun zamandır yazayım bişeyler diyordum nasip kısmet burayaymış...


2-kitap okumaya bayılırım,hele kış mevsiminde sıcacık battaniyenin altına girip bir bardak çay eşliğinde olursa daha bir bayılırım ayılmakta istemem...


3-şu otobüslerin saatinde gelmemesine acayip bozuğum bu aralar,onların yüzünden herşey ters gidiyor...


4-bazı blokcanları kıskanıyorum İTİRAF diye buna denir...ama söylemeyecem kim olduklarını...


5-neol babadan bana bir sürü kitap göndermesini,bu yılbaşında büyük ikramiyenin bana çıkmasını sağlamasını istiyorum...(yap bir güzellik be noel baba)


6-şu güzel blokları olanlar bana bir yardım eli atabilirler mi acaba?bloğum çok ben gibi değil...öyle yapmayı beceremedim bir türlü...mesela o gizli müzik linkleri nasıl yapılıyor?


7-ve sonunda aslında eğlenceliyimdir ama niyeyse böyle bir isim koydum bloğuma...tırsmanıza gerek yok yani...


ve mimlenenler şimcik:
vişne çürüğü
mia wallace
lunarita
berranın çöplüğü
zoitsa
cips yiyemeyen kız
profösör





19 Aralık 2011 Pazartesi

pess...

yok yaa...aslında var yaaa demem lazım biliyorum...varyaaa şu dünyanın çivisi çıkmış...herkes herşeyden medet umar olmuş...kendi hariç...kendinden ümidi kesmiş...ya benden adam olmaz yada benden ancak bu kadar adam olur der olmuş...ben mi ben sesimi çıkarmıyorum henüz...bilmiyorum hala acaba benden adam olur mu olmaz mı?gerçi benden adam zaten olmaz ...olsa olsa kadın olur...ama şu var ki ben artık hiç kimseden medet ummuyorum...ummadığım taş baş yardığı için mi yoksa umulmadık taşlardan şaheserler yarattıkları için mi henüz bunu da çözmüş değilim ama öyle işte...şimdi bu ne diyor diyeceksiniz...inanın bende bilmiyorum...bişey yazacaktım buraya ama araya giren bazı işlerden dolayı dağıldım...neydi yazacağım hatırlamıyorum bile...aklım geller ve gitler arasında bir yerlerde kaldı...gitti...ve orda kaldı...yazı nereye bağlanacak inanın hiç bir fikrim yok...olsa yazarım zaten...olmadığı için böyle oldu...dağıldım...tamam... kabul pes ediyorum ...

15 Aralık 2011 Perşembe

mola...

beni rahat bırakmaya karar vedim ben...ne halim varsa göreyim...istediğimi yapacam 2012 ye kadar...bu tarihe kadar olanlardan ve olacaklardan sorumluluğumu atıyorum üstümden...bir de ben deneyim bakalım nasılmış böyle yaşamak...

14 Aralık 2011 Çarşamba

vaka-i velet...

Bizim apartmanda sık sık görüştüğümüz bir komşumuz var.karı koca öğretmen.iki tane de birbirinden şeker oğluşları var.işsiz kaldığım bir dönem küçük olana annesi öğlen okuldan gelene kadar bakmışlığım da var hatta...neyse konumuz küçük velet zaten...ismi lazım değil benim küçük velet çok tatlı,zeki,sözünü esirgemeyen bir velet...sevmeyi sevilmeyi çok sever...öpülsün koklansın kendi de öpsün sarılsın çok sever...ama söyleyeceği sözden de geri kalmaz...size bundan bir kaç hafta önce olan olaylar silsilesini anlatacam şimdi...bir akşam işten döndükten sonra farkettim ki baya olmuş benim veledi görmeyeli ve burnumda tütüyor...aradım keyfi de yerindeymiş(bu arada eğer keyfi yoksa hayatta bulaşmam bulaşılmasını zaten istemez öyle bir velet)...neyse gittim kapıyı açtı hemen atladı kucağıma...öpüşme sevişme faslından sonra oyun oynadık baya bir süre...bana kreşte yaptıklarını anlattı...bu arada kucağımdan hiç inmedi...ben seni çok özledim sen beni özledin mi diye sordum bir ara...hıhı özledim hemde çok dedi...allahhh ben havalarda tabii...kaldığım süre zarfında hep benle...neyse sonra öpüşüp koklaşmamız bittikten sonra döndüm eve...bir kaç gün sonra niye hatırlamıyorum yine çıktım onlara...baktım benimki odasında oynuyor babasıyla...kapıdan konuşuyorum hiç bana mısın demiyor...eyvallahı yok...allah allah ...babası oğlum ...ablan gelmiş baksana konuşsana...bizimkinden tık yok...döndüm dedim ki sen beni özlemedin mi hiç?ne dese beğenirsiniz...yok özlemedim...daha geçen gün gördüm ya...güler misin ağlar mısın...buyrun...ee çocuk haklı ...bazen uzun aralıklarla gördüğüm olmuştu...yeni görünce çocukta dürüstçe yok özlemedim der tabii...bu akşam da bir bakayım özledim dedim...gitmeden önce aradım ne yapıyorsunuz veledin keyfi yerinde mi diye sordum...annesine ben çok özledim öptürecekse geleyim dedim...annesi de ona soruyor duyuyorum bu arada...ne dese beğenirsiniz ...yok öptürmem gelmesin...ayy öldüm gülmekten...neyse çıktım yine ağbisiyle oynuyorlar saklanmış cilve yapıyor bana...sıkıştırdım öptüm ...ohhh bee rahatladım...


ama gerçekten süper bir velet bu yaa...görmenizi isterdim...insanın en saf hali bu yaşlar galiba...hayat umarım bozmaz onu da...

Lara Fabian - Je T'Aime ile Lara-Fabian




ZAZ je veux (clip officiel) ile kerredinesoltani



KONSERİNE GİTMEK İSTERDİM...

13 Aralık 2011 Salı

bugün yağmur var izmirde...her zaman sabah ve akşam otobüste kitap okurum bugün okumak istemedim.salak salak yağan yağmuru ve etrafı seyretmek istedim.tesadüf bu ya bu sabah yakın bir arkadaşımı otobüs durağında son anda farkettim.binmemişti otobüse.tüh diye işarteleştik. bir kaç durak sonra otobüs durdu.yolda kaza yapmış iki araç yolu tıkadığı için geçemedik bekliyoruz.bir 5-10 dk. öyle bekledik.bu arada işe geç kalanlar otobüsten inip biraz ilerde başka duraktan binmek üzere yürümeye başlamışlardı.ama bende tık yok.hala aynı salaklıkla etrafı seyretmeye devam ediyorum.sonra bir baktım arkadaşım bindi bizim otobüse pat diye geldi oturdu yanıma:)bir sevindim bir sevindim...başka birşey dileseymişsin bak oldu dedi...zaten hep öyle olur...dilek hakkımı abuk subuk şeylerle geçiştiririm...neyse biraz hoşbeşten sonra yolda açıldı otobüs yoluna devam etti.bende arkadaşımla yola güzel bir sohbetle devam ettim.bu arada arkadaşımda hadi vaktin varsa birer kahve içelim öyle git işe dedi.bu arkadaşımla da hep akşamları iş çıkışı kahve içeriz biz...hadi bu sefer de sabah kahvemizi beraber içelim dedik...onun iş yerinin orda güzel bir cafe açılmış...iki kız kardeş işletiyor oraya gittik..kahvelerimiz içtik yarım sohbetimizi tamamladık sonra kalktım bindim bir taksi dolmuşa işe geldim.sabah ekşınımı da böylece tamamladım...çok mutlu bol ekşınlı bir sabahtı benim için...

12 Aralık 2011 Pazartesi

kaç zamandır canım arkadaşlarım kendime bakmamamdan şikayetçi oluyorlardı.geçen cuma en güzelinden bir dolu fırça yiyince söz verdim artık her daim kendime bakacam diye.akabinde balıkesirden gelen arkadaşım ve fırça atan arkadaşım cumartesi günü kahvaltı için sözleştik.sabah geç kalkmama rağmen bendeki nasıl bir göt korkusuysa artık kalkıp kendimi duşa attım:)sonra en yeni elbiselerimden birini giydim.sonra saçlarımı kurutup kahküllerimi düzleştirdim arkadan tokayla topuz yaptım.sonra birde makyaj patlattım ki görün artık.sonra apar topar çıktım evden.dolmuş allahtan çok bekletmedi beni bindim 15 dakikalık bir gecikmeyle buluşacağımız yere vardım.sonra bir baktım ki bana onca fırça atan canımm arkadaşım hiç görmediğim kadar pejmurde:))))))birde beni uzaktan gelirken görmüş o mu değil mi diye şüpheye düşmüş...benim tabi ki bennn:))))


neyse şunu söyleyecem asıl.bugün benim ki aslında şehir dışında çalışıyor hiç buralarda olmaması gereken bir vakitte pat aradı:)yemeğe davet etti:))))bende allahtan bugünde verdiğim sözü tutmuştum da yine güzelliğim üstümde karşısına çıktım...allahtan yemişim o fırçayı da kendime gelmişim...yoksa her pazartesi olduğu gibi kotu çekecektim yine kıçıma üstüme alacaktım yine bir bluz hırka ikilisini pejmurde pejmurde çıkacaktım adamın karşısına...


bu yazıdan çıkan ana fikir...
1-her daim bakımlı olunacak:)
2-arkadaştan yediğin fırça hemen unutulmayacak:)
3-arkadaş fırçası her daim işe yararmışşş...unutulmayacak:)))
4-fırça yemek bana iyi geliyormuş hep hatırlanacak :)))))))
hayat bu ara bana gıcık gidiyor besbelli...neye elimi atsam bir tarafı elimde kalıyor...hayır çok mu şey istediğimi sanıyor ki?yok öyle bişey aslında...istediğim sadece mutlu olmak,sevmek ve sevilmek...ama anlamıyor... belki de dinlemiyor beni...bir gıcıklıktır uyuzluktur inatlaşmadır sürüp gidiyor...ben direndikçe o daha çok engeller çıkarıyor...o da direniyor resmen...seni mutlu etmeyecem diyor sanki...ama unuttuğu bişey var...ipler benim elimde...istediğim zaman eyvallahı çeker giderim...şimdiye kadar kimseye olmadığı gibi ona da yok eyvallahım...çeker giderim dedimse gitmem yani...sadece onu ciddiye almamaya başlarım...kendi egosuyla başbaşa bırakırım...ohh iyi fikir aslında...bunu düşüneyim ben en iyisi...o kendi egosunda debelenip dururken belki ben kendime başka bir hayat bulurum...beni anlayan...dinleyen...

8 Aralık 2011 Perşembe

Boş yere arama mutluluğu, aradığın yerde olmayacak...
Bulunca ise tadını çıkar ,çünkü hep sende kalmayacak...


Cezmi Ersöz




ne doğru sözmüş meğer...
Nasıl anlatsam bilmiyorum ki...böyle bir durgunluk var bende bu aralar...bir ürkeklik...niye ki?yeniden aşk geldi yaa... böyle olmaması gerekirken bende bir düşüncedir bir suskunluktur aldı başını gitti niyeyse...eskilerden kalan yaralarımın sızlaması dinmedi mi acaba?korku mu acaba bende ki bu hal?yok ama öyle birşey değil...bu başka birşey... fazla anlamlar mı yükledim acaba birşeylere...sandığım şeyler öyle değiller miydi acaba?acaba fazla şey mi bekledim...olmayınca hayal kırıklığı mı böyle yaptı beni...ne ki bu?hiç anlamadım...böyle mi olmalıydı oysa?havalarda uçmalıydım...kelebeklerle yarışmalıydım...yok ama böyle bir durum da ortada...aşk değil miydi acaba?acaba sadece elektrik çarpmasımıydı?çarptı ve geçti gitti mi?yoksa kuruntu mu yapıyorum bazışeyleri?ne ki şimdi bu?anlamsız yada anlamını çözemediğim çözmeye çalışırken daha bir anlamsızlaşan bir ruh hali içindeyim...umarı çabuk geçer...

7 Aralık 2011 Çarşamba

bu sabah yağmur var ...sonunda beklenen yağmur geldi...sonbaharın en güzel hali...bütün tozları kirleri yıkayıp götüren...ama usul usul...çisil çisil...ürkütmeden...korkutmadan...yıkmadan...dökmeden...usul usul...bir de sen olsan tam olacak...hep derdin yaa...yağmur yağsa da yürüsek senle boş sokaklarda elele...yağmur yağıyor...ama sen yoksun...ellerin yok...olmadı işte ...olmadı...yine de yürüyecem o boş sokaklarda...ama yalnız...

6 Aralık 2011 Salı

bişeyler yazmak istedim ama kafam o kadar karışık ki nereden başlayacağımı bilmiyorum...bu ara böyle bir durum içindeyim...yazmak istiyorum ama neyi? okumak istiyorum ama neyi?gitmek istiyorum ama nereye?seyretmek istiyorum ama ne?böyle bir durum işte...yapmak istiyorum ama ne yapmak istediğimi bilmiyorum...konuşmak istiyorum ama nereden başlayacağımı kiminle konuşacağımı bilmiyorum...hiç böyle olmamıştım...boşluk...kocaman bir boşluk...yapmak istediğim o kadar çok şey varken aklımın gelgitleri yüzünden yapamıyorum...sevmiyorum bu halimi...galiba suratsızım da bugün...boşlukları yanyana getirince bişeyler çıkar mı diyorum...bakıyorum...ııı yok çıkmıyor...saçma sapan bir durum yani...fazla uzun sürmez biliyorum ... gerçi sürse ne olur ki...önemli değil...herşeyin sonunun olduğu gibi bu haleti ruhiyetiminde bir sonu olur elbet...hiç bir şey sonsuza kadar sürmez...malesef...ne diyorum ben yaa...maleseff...salak mısın kızım sen üzülüyor bir de geçmesine gibi bir durum oldu...yok yok buna malesef demiyorum...bu durum geçsin tabiki...neyse daha fazla saçmalamadan yazıyı bitirsem iyi olacak...kendinize iyi bakın...bana bakmayın...

5 Aralık 2011 Pazartesi



insanlar ne tuhaf...değer vermezsin peşinden ayrılmazlar,zırt pırt ararlar,mail üstüne mail ,mesaj üstüne mesaj;değer verirsin, bir iki ararsın bu sefer seni çantada keklik sanıp herşeyi bir anda keserler...aramazlar,mesajlar kesilir...ne lan bu şimdi...götün mü kalktı lan...aramıyorum işte...madem öyle işte böyle...hiç bir zaman oyun oynamamışımdır karşımdaki insanlara...şöyle yaparsam şöyle olur,şunu dersem iyi olur...her zaman içimden nasıl geldiyse öyle davranmışımdır...samimiyet çok önemlidir bence...oyun oynamak bana göre olmamıştır...ama görüyorum ki böyle olmak ta iyi değilmiş...insanlar oyun oynar olmuş...sanırsam hayatı oyun bahçesi sanır olduklarından...ama unuttukları bir şey var...ben oyun oynayacak yaşı çoktan geçtim ve karşım da da ona göre insan isterim...yok olmuyor mu? kendilerine yeni oyun bahçesi ,yeni oyun arkadaşı bulsunlar o zaman...ben oyun bozanlıksa oyun bozanlık yapıyorum işte...o kadar...

2 Aralık 2011 Cuma

oleyyy bugün geliyor...
akşam yine aynı yerde aynı saatte ve hatta aynı masa da...
iki kadeh şarap eşliğide tadına doyulmaz sohbet...
biraz işve cilve...sonrasın da biraz gezmeler elele...
sonrası...